Koskoca bir yılı geride bıraktık. Geçtiğimiz yılı, sevinçlerimizle ve üzüntülerimizle hatırlayacağız.
Şimdi yeni bir yıla başladık. Temennim, yeni yılın dünyadaki tüm insanlara sağlık, mutluluk, huzur ve barış getirmesidir.
Bu bağlamda da siz değerli İnterAjans okurlarının yeni yılını candan kutluyor ve en iyi dileklerimi sunuyorum.
2013 yılında sanat, spor ve siyaset dünyasından çok değerli insanları kaybettik.
Kaybettiğimiz bu insanlardan biri var ki, bu insanın çok ayrı bir yeri var. O yıllarca özgürlük için savaştı ve bunun bedelini 27 yıl hapiste yatarak ödedi.
Güney Afrika’nın bu efsane ismi Mandela, dünya özgürlük tarihinde yerini almıştır. Yıllarca siyahların eşit hakları için ve Güney Afrika’daki ırkçı rejime karşı mücadele etti. Çeyrek asırdan fazla hapis yattığı halde bu mücadelesinden taviz vermedi. Onun bu mücadelesi ancak yıllar sonra meyvesini verdi. Kim derdi ki onun sembol olmuş mücadelesinin başarısı yıllar sonra yeni başarıları getirecek. Bugün ABD’de siyahi bir lider görev yapmaktadır. Bu yıllar evvel söylense, buna belki kimse inanmayacaktı.
Afrika’daki insanın talihini değiştiren Nelson Rolihlahla Mandela, 2013 yılının son günlerinde hayatını kaybetti. Mandale için yapılan cenaze töreni de muhteşem oldu ve onun şanına yakıştı.
Türkiye’de de 2013 yılında çok sayıda tanınmış insanımızı ebediyete uğurladık. Onları her zaman rahmet, şükran ve minnetle anıyoruz. Onları hiçbir zaman unutmayacağız.
Bugün ülkemizde yaşanan son olaylarda, Mehmet Ali Birand’ı hatırlamamak mümkün mü?
Eğer yaşasaydı, bugünkü olaylar hakkında kim bilir nasıl bir 32. Gün programı yapardı. Nasıl bir program hazırlardı? Hazırladığı haberleri ve değerlendirmeleri heyecanlı, heyecanlı nasıl anlatırdı acaba?
O, 28 şubat sürecinde yapılan baskılar yüzünden çalıştığı gazeteden ve program yaptığı televizyon kanalından kovulmuştu. O bunlara rağmen, hep o meşhur gülümsemesiyle çıktı karşımıza ve hatıralarımızda o şekilde kaldı. O bildiği doğrulardan hiç vazgeçmedi.
Usta gazeteci ve A takımı programının kaptanı sevgili Savaş Ay, herkesin Savaş abisi olmayı başarmış biri olarak anılacak. Gönüller köprüsünü kuran bu güzel insan da 2013 yılında aramızdan ayrılan değerlerden biri olarak daima gönüllerimizde yaşayacak. Eğer o bugün yaşasaydı, elinde mikrofonu ve fotoğraf makinasıyla kim bilir hangi sokakta, hangi suçlunun, suçluların peşinde koşuyor olacaktı. Savaş abiye buradan bir defa daha Allah’tan rahmet diliyorum.
Tekin Akmansoy da geçtiğimiz yıl vefat eden sanatçılarımızdan biriydi. Çocukluğumuzda onu yıllarca Kaynanalar dizisinin sevimli Nöri Kantar’ı olarak tanıdık. Tekin Akmansoy’u dizideki Kayserili uyanık iş adamı olarak hatırlıyoruz. Onun keskin zekasıyla olayları çözmesine hayran kalırdık. Sevgili Tekin Akmansoy’a da Allah’tan rahmet diliyoruz.
Hafızalarımızdan hiç çıkmayacak ve unutulmayacak isimlerden biri de ünlü tiyatrocu Nejat Uygur
Onu da yıllarca tiyatro sahnelerinde ve televizyonlardaki oyunlarında izledik. Büyük usta eğer bugün yaşasaydı, şimdi yaşadığımız olayları kim bilir hangi mizahi dille sahneye yansıtırdı, ne gibi oyunlar ve skeçler yazardı. Ayakkabı kutuları için ne gibi espriler patlatırdı. Büyük ustayı da bir defa daha buradan saygıyla ve rahmetle anıyorum.
Tuncel Kurtiz diğer adıyla Ramiz Dayı,
Bütün Türkiye onu Ramiz Dayı rolüyle tanıdı. Ama bu büyük oyuncu Tuncel Kurtiz aslında 70’li yıllarda birçok filmde rol almıştı. Sürü, Duvar ve Umut filmlerindeki başarılı rolleriyle sinemaseverlerin gönüllerinde taht kurmuştu. Ben onun oyunculuğundaki ve bu filmlerdeki başarısına hayran kalmıştım. Yıllar evvel seyretmiş olduğum bu filmleri hiç unutmadım. Eğer olanağınız varsa bu filmleri izlemenizi tavsiye ederim.
Tuncel Kurtiz usta, düşündüğünü daima çekinmeden her ortamda konuşabilen bir sanatçıydı. Ruhu şad olsun.
Arabeskin Babası Müslim Gürses, Türk tiyatrosunun vazgeçilmez isimlerinden biri olan ünlü oyuncu Metin Serezli, çok yakın bir zaman öncesi kaybettiğimiz merhum Adnan Şenses söylediği o güzel eserleriyle her zaman hatırlanacak isimler arasındadır. Bu sanatçılarımızın hepsi ebediyete giderken iz bıraktılar.
Gerçek sanatçıları tenzih ederek, bugünkü sanatçılarımıza baktığımızda bazı tespitlerde bulunmak istiyorum.
Bu sanatçıların bazıları, ülkede gelişen olaylara veya etliye sütlüye karışmayan, hafta sonu hangi magazin programına çıkarım, magazin köşelerinde nasıl daha fazla yer alabilirim ve reyting kaygısındalar. Bu arkadaşlar, ‘aman yılan bana dokunmasın da, bin yıl yaşasın’ diyorlar.
Ama unutmasınlar ki o yılan dönüp dolaşıp, bir gün onları da sokar.
Ülkede olan biten olaylar ve gelişmelerle ilgili olarak fikrini söylemeyen, doğruyu, yanlışı tartışmayan sanatçılar, gelirler ve giderler. Hafızalara yerleşmezler.
Ama mücadele veren sanatçılar her zaman hafızalarımızda kalırlar.
Örneğin ünlü sanatçı Ahmet Kaya’ya çatal, kaşık atarak linç hareketi başlatanlar, yıllar sonra kanal, kanal dolaşıp yaptıkları hareketin yanlışlığından dolayı özür diliyorlar.
Sanatçı olmak, oyuncu olmak, yazar olmak, sadece magazin programlarında boy göstermekle olmuyor. Bir anlamda da dik duruş sergilemek gerekiyor.
Düşüncelerinden dolayı çalıştıkları gazetelerden çıkışları verilen, ‘ilahlar kurban istiyor’ denerek oynadıkları dizilerden çıkarılan, biri veya birileri tarafından aforoz edilip TV’lerde ve gazetelerde iş verilmeyen sanatçılara, yazarlara, gazetecilere sahip çıkmak, onlar için bir şey yapmak büyük sanatçı olmak demektir.
Merhum Tuncel Kurtiz’in dediği gibi CESURUN BAKIŞI, KORKAĞIN KILICINDAN KESKİNDİR.
Bir daha ki yazımızda görüşmek üzere hoşça kalın.
Ertan Torunoğulları, Edelstaal Group Yönetim Kurulu Üyesi
Elektronik posta adresi: ertantorunogullari@hotmail.com
© InterAjans – Haberlerin tüm hakları İnterAjans’a aittir, izinsiz kullanılamaz.