AMSTERDAM (InterAjans) – Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) Genel Başkanı Mustafa Ayrancı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Hollanda’da sağlık, refah ve insanın kendini geliştirmesine yönelik fonlardan sürekli kısıtlamalar yapılıyor. Toplumda eşit olmayan gelişmeler sürüp gidiyor. VVD ve PvdA hükümetinin uyguladığı kemer sıkma politikası emekçi Hollanda halkının ve göçmenlerin yaşamını kökten sarsıyor” dedi.
AÇLIK VE SEFALET
Günümüz dünyasında açlık ve sefaletin halen yaşam biçimi olarak sürdüğünü, ülkeler arasındaki gelir dağılımının daha dengesiz bir yol izlediğini anlatan Ayrancı, “Bugün yalnız şirketlerin, holdinglerin iflasından söz edilmiyor, borçlu devletlerin iflasından da söz ediliyor. Bu tehlike yalnız borçlu ülkeleri tehdit etmiyor, tüm insanlığı ve insani değerleri tehdit ediyor. Sosyal ödenekler kısılıyor, sosyal güvence sisteminde değişikliğe gidiliyor; emekli, engelli, genç yani toplumun her kesiminden emekçi olan vatandaşlarımızın hakları ellerinden alınıyor, vergiler artıyor, zenginler daha zengin, fakirler daha fakir oluyor” şeklinde konuştu.
CİDDİ UÇURUM VAR
İşsizlik sorununun sosyal bir felaket olarak sürdüğüne dikkati çekerek, sorundan en çok gençlerin ve yabancıların olumsuz yönde etkilendiklerini vurgulayan HTİB Genel Başkanı Mustafa Ayrancı, daha sonra şunları söyledi: “Sosyal güvenlik yasa tasarısı ile işsizliğin daha kötü boyutlara ulaşacağı açıkça görülmektedir. Bugün Hollanda’da genel işsizlik ile göçmenler arasında yaşanılan işsizlik oranında ciddi uçurum gözlenmektedir. Bu eşit olmayan durum Hollanda toplumu ile göçmenler arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir. Buna ‘dur’ demek için birlikte mücadele etmek gerekmektedir.”
ORTAK MÜCADELE
Soruna karşı ortak mücadelenin şart olduğunun altını çizen Ayrancı, “Bugüne kadar yapılan bazı çalışmaların etkin olamaması, halkın yeterince birlik olamamasından kaynaklanmaktadır. Şunu bilmeliyiz ki ancak birlik olursak mevcut haklarımızı koruyabilir ve yeni haklar elde edebiliriz. Ortaya çıktığı günden bu yana 1 Mayıs, işçi ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Dil, din, ırk ayrımı yapmaz. Bugüne kadar verilen mücadeleler gibi biz de taşın altına elimizi koymalıyız. Daha eşit ve adaletli bir dünya için, daha iyi bir gelecek inşa edebilmek için, işsizliğe, yoksulluğa ‘hayır’ diyen, savaşa ‘hayır’ diyen, barış isteyen başta sendikalar olmak üzere tüm ilericileri, demokrasiden yana olan güçlerle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” ifadesini kullandı.