İyisiyle kötüsüyle bir tatil dönemini daha geride bıraktık. Çeşitli Avrupa ülkelerinden milyonları bulan yurttaşımız gerek hava yoluyla gerekse kara yoluyla tatillerini en iyi şekilde değerlendirmek için Türkiye’ye akın ettiler.
Bir yıllık zaman diliminde birikmiş özlem, stres, sıkıntı, güneş ve sıcak havaya duyulan gereksinimlerimizi gidermek için göçmen kuşlar gibi yollara koyulduk.
Tatil
Hepimiz de özlem yüklüydük; ailelerimize, köy ve kasabalarımıza, güneşe, kumsala ve denize olan özlemimizi gidermek için valizlerimizi hazırlayıp sıla yoluna koyulduk. Bu arada 100’ün üzerinde gurbetçi kardeşimiz sıla ve gurbet yolunda trafik canavarına yenik düşerek hayatlarını kaybettiler. Ölenlere Allah’tan rahmet, kalanlara başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Sosyal medyada on binlerce fotoğraf paylaşıldı; bayram yemekleri, piknik fotoğrafları, dostlarla buluşmalar, kumsalda ya da bir bot gezisinde çekilen fotoğraflar… Kimimiz bunları ‘like’ yaptık, kimimiz fotoğrafların altına yorum yazdık.
Araya Cumhurbaşkanlığı seçimleri girdi; Türkiye siyaseti ile yakından ilgilenenler gümrüklerde oylarını kullandılar. Hollanda’da seçimlerde ‘stemfie’ henüz yasak değil, ama gümrük kapılarında oy kullanırken gizlice fotoğraf çekmenin yolunu bulmaya çalıştık.
Dönüş
Ve gurbete dönüş günü geldi çattı. Kayseri’de pastırmalar, Karaman’da dolmalık kuru biber ve patlıcanlar, Afyon Emirdağ’da sucuklar vakumla ambalajlanarak geri dönüş hazırlığı başladı.
Türkiye’nin her bir yerinde kilolarca envai çeşit peynir de vakumla ambalajlanarak gurbet yolculuğuna hazırlandı. Aile reisleri, karton karton sigaraları Macaristan gümrüğünde ya da Schiphol’de yakalanmadan nasıl geçireceklerine kafa yormaya başladılar tatillerinin son günlerinde.
Ama bir de tatilleri sırasında edindikleri kedi ve köpek yavrularını kaçak yollarla ikamet ettikleri Avrupa ülkesine sokmak isteyenler var. Bilindiği gibi AB üyesi ülkelere yasadışı hayvan sokmanın cezası, insan kaçakçılığı ile aynı. Yani ha bir insanı yasadışı yollarla bir AB ülkesine sokmuşsunuz, ha bir hayvanı, cezası aynı; her iki durumda da insan kaçakçılığından yargılanırsınız. Bir Kangal, ya da bir Van Kedisi yavrusu olsa bu riski anlayabilirim. Ama kedi ve köpeklerle aram iyi olmadığından bu riski göze alanları anlayamıyorum.
Yasaklar
Haydi boş bulunup bunları da anlayabildik diyelim…
Hollanda’ya girişlerdeki peynir ve süt ürünleri yasağını anlayabilmiş değilim.
Bu yasağın 11 yıllık bir geçmişi var. 2003 yılında Avrupa’da büyükbaş hayvanlarda baş gösteren ‘şap’ hastalığından dolayı peynir ve diğer süt ürünlerinin Türkiye’den Avrupa’ya girişi yasaklandı. O yıllarda önce şap hastalığının Avrupa’ya Türkiye’den yayıldığı söylentisi vardı. Daha sonra bu hastalığın İngiltere ve İskoçya’dan Avrupa’ya yayıldığı ortaya çıktı. Ama Türkiye’den Hollanda’ya peynir getirmek hala yasak!
Zaten yurttaşlarımız arasında bu yasağın şap hastalığı ile bir ilgisinin olmadığı, Hollanda’nın ticari çıkarlarından dolayı bu yasağın getirildiği ve halâ sürdürüldüğü görüşü hakim. Yıllardan beri Türkiye’de ve Avrupa’da yaygın şap hastalığı olmamasına rağmen bu yasağın halen devam etmesi, yurttaşlarımız arasındaki bu görüşü destekliyor nitelikte.
Merak ediyorum.. Yılda Türkiye’den Hollanda’ya getirilmek istenen kaç bin ton peynir gümrüklerde yakalanıp imha ediliyor? Yasadışı yollarla Hollanda’ya sokulan peynirler şimdiye kadar Hollanda’da hangi hastalıklara yol açmış? Hollanda Merkezi İstatistik Bürosu CBS’in internet sitesinde bu konuda veriler bulmak mümkün değil.
Bu peynir yasağı konusunda ne kadar laf etsek de, lafla peynir gemisi yürümez! Ama bu yasağı Hollanda makamları nezdinde gündeme getirecek bir Türkiye Cumhuriyeti yetkilisi yok mu Hollanda’da?
Elektronik posta: syavuz@kpnmail.nl
Twitter: @SYavuzTR
Facebook: www.facebook.com/selamunyavuz
© InterAjans – Her hakkı saklıdır.